Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN'ın güçlerini birleştirmesiyle hayata geçirilen önemli bir proje, ani kalp durması vakalarında hayat kurtarıcı bir rol üstlenecek. Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazı, acil tıbbi müdahale gerektiren kritik durumlarda kullanıma hazır hale getirildi.
Kamuya Açık Alanlarda Yaygın Kullanım
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın da dikkat çektiği üzere, bu yeni nesil cihazlar toplu yaşam alanlarında konumlandırılacak. Havaalanları, alışveriş merkezleri (AVM), kent meydanları, ulaşım merkezleri, oteller, okullar ve spor salonları gibi kalabalığın yoğun olduğu yerler, OED cihazları için öncelikli noktalar olarak belirlendi.
Cihazın en dikkat çekici özelliklerinden biri ise gelişmiş takip sistemi. Her bir OED cihazının anlık konumu, batarya seviyesi, aktiflik durumu ve hatta bir vakada kullanıldığında hastanın EKG bilgileri, 7 gün 24 saat Sağlık Bakanlığı tarafından izlenebilecek. Bu sürekli takip, cihazların her an hazır durumda olmasını ve olası arızaların önceden tespit edilmesini sağlayacak.
Altın Dakikalarda Kritik Müdahale
Ani kalp durması (kardiyopulmoner arrest) gibi durumlarda, profesyonel sağlık ekipleri olay yerine ulaşana kadar geçen süre "altın dakikalar" olarak adlandırılır. İşte bu cihaz, tam da bu kritik zaman aralığında, ilk yardım bilgisi olan herhangi bir vatandaşın bile kolaylıkla kullanabileceği şekilde tasarlandı.
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü İlk Yardım Eğitmeni Hatice Biler, cihazın kullanımının hayati bir zincirin parçası olduğunu vurguluyor. Bir olayla karşılaşıldığında izlenmesi gereken adımları şöyle özetliyor:
Öncelikle hasta ve müdahale eden kişi için güvenli bir ortam sağlanmalı. Ardından hastanın bilinci ve solunumu kontrol edilmeli. Hemen 112 Acil Çağrı Merkezi aranmalı ve çevrede bir OED cihazı varsa getirtilmeli.
Cihaz Akıllı ve Güvenli
OED cihazı, kullanıcıyı sesli komutlarla yönlendiren akıllı bir sistem. Hastaya yerleştirilen pedler aracılığıyla kalp ritmini analiz ediyor ve sadece şok gerektiren bir ritim tespit ettiğinde şok uyguluyor. Yani, kalbi çalışan bir hastaya kesinlikle şok vermiyor. Bu da herkesin güvenle kullanabilmesinin önünü açıyor.
Hatice Biler'in aktardığı protokole göre, cihaz şok uyguladıktan sonra hastanın durumu düzelmezse, 112 ekipleri gelene kadar 30 kalp masajı ve 2 suni solunum şeklinde temel yaşam desteğine devam edilmeli. Hasta normale dönerse, kurtarma pozisyonunda bekletilmeli ve kesinlikle yalnız bırakılmamalı.
Bu yerli teknoloji hamlesi, ani kalp durması nedeniyle kaybedilen hayatların önüne geçmek için atılmış çok önemli bir adım. Cihazların kamuya açık alanlarda yaygınlaşması ve toplumun bilinçlendirilmesi, ani kalp durması vakalarında hayatta kalma oranlarını ciddi ölçüde artırmayı vaat ediyor.