Avusturya İslam Federasyonu (AIF), ülkedeki bir siyasi partinin sosyal medyada yaptığı tartışmalı paylaşımın ardından harekete geçti. Federasyon, tüm siyasi aktörleri, İslam karşıtı politikaları ve Müslümanlara yönelik aşağılayıcı söylemleri derhal sonlandırmaya çağıran bir açıklama yayınladı.
ÖVP'nin Paylaşımı ve AIF'in Tepkisi
Kriz, Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) resmi sosyal medya hesabından yapılan bir paylaşımla başladı. Paylaşımda, "İnsanların üçte ikisinin Müslümanlarla birlikte yaşamayı zor bulduğunu biliyor muydun?" ifadesi kullanıldı. Bu açıklama, ülkede hızla yayılan bir tepki dalgasına neden oldu.
AIF, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "tüm siyasi sorumluları" hedef gösterdi. Açıklamada, siyasi iletişimin, özellikle azınlıkları ilgilendiren ve toplumsal atmosferi kalıcı şekilde etkileyebilecek konularda özel bir sorumluluk taşıdığı vurgulandı. Federasyon, dini bir azınlığın hedef gösterilmesinden duyduğu derin endişeyi dile getirdi.
IGGÖ Başkanı Vural'dan Hükümete Açık Mektup
Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ) Başkanı Ümit Vural da konuya sessiz kalmadı. Vural, hükümete hitaben kaleme aldığı açık mektupta, mevcut siyasi söylemlerin, entegrasyon tartışmalarının ve 14 yaş altı çocuklara okullarda getirilen başörtüsü yasağının ülkedeki Müslümanlar tarafından büyük bir endişeyle izlendiğini kaydetti.
Vural, bu tür adımların kamuoyu algısını şekillendirdiğini ve devlet kurumlarına olan güven ile toplumsal katılım istekliliğini doğrudan etkilediğinin altını çizdi. Aidiyet hissi sürekli sorgulanan azınlıklar için bu durumun çok daha kritik olduğunu belirten Vural, şu ifadeleri kullandı: "Bu bağlamda, yasal olarak tanınan bir dini topluluğun üyelerine yönelik genel yargıların, ne toplumsal uyumu desteklediğini ne de anayasal eşit muamele ve din özgürlüğü ilkeleriyle uyumlu olduğunu açıkça belirtmek isterim. Demokratik bir toplum, farklılık, ölçü ve karşılıklı saygı ile yaşar."
Tepkiler Yayılıyor: Siyaset ve STK'lar Devrede
ÖVP'nin paylaşımı, sadece Müslüman kuruluşların değil, birçok siyasetçi ve sivil toplum örgütünün de sert tepkisini çekti. Olay, Avusturya'daki siyasi iklimde İslamofobi ve ayrımcı söylemlerin yeniden mercek altına alınmasına neden oldu. Eleştiriler, siyasi partilerin toplumsal barışı zedeleyecek dil kullanmaktan kaçınması ve azınlık haklarına saygı göstermesi gerektiği yönünde yoğunlaşıyor.
Gelişmeler, Avusturya'da yaşayan Müslüman toplumunun yasal hakları, toplumsal kabulü ve siyasi söylemlerde nasıl temsil edildiği konusundaki tartışmaları da alevlendirmiş durumda. Uzmanlar, benzetici dilin toplumdaki kutuplaşmayı derinleştirebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.