Uzmanlar Uyarıyor: Gençlerde Sosyal Jetlag Salgını!
Gençlerde Sosyal Jetlag Tehlikesi Büyüyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Uçar, düzensiz yaşam tarzının özellikle genç nesilde ciddi bir uyku problemi olan 'sosyal jetlag'a yol açtığını açıkladı. Uçar, bu durumun gençlerin günlük yaşamını, okul ve iş performansını olumsuz etkilediğini vurguladı.

Sosyal Jetlag Nedir ve Gençleri Nasıl Etkiliyor?

Prof. Dr. Abdullah Uçar, sosyal jetlag kavramını, kişinin sosyal saatleri ile biyolojik saati arasında oluşan uyumsuzluk olarak tanımlıyor. Gençlerin geç yatıp geç kalkma alışkanlığı nedeniyle bu durumla sıkça karşılaştığını belirten Uçar, 16-22 yaş arasındaki gençlerin yaklaşık %30 ila %40'ında sosyal jetlag belirtilerinin görüldüğünü ifade etti.

"Gençler gece geç saatlere kadar ayakta kalıyor, günün önemli bir bölümünü uyuyarak geçiriyor. Bu da onların gündüz saatlerinde normal hayatlarını sürdürmesine engel oluyor. Okul ve iş hayatları sekteye uğruyor. Bu aslında gizli bir tehlike" diyen Uçar, geç yatmanın vücudun ve beynin yeterince dinlenememesine neden olduğunu söyledi.

Kısır Döngü ve Mavi Işığın Rolü

Uyku düzeni bozulan gençlerin, saat 23.00'te yatağa gitseler bile uyuyamadıklarını aktaran Uçar, bu durumun bir kısır döngü yarattığını kaydetti. Uyuyamayan kişilerin telefon, tablet ve televizyon gibi mavi ışık yayan cihazlara daha fazla maruz kaldığını, bunun da uyku hormonu melatoninin salgılanmasını daha da geciktirdiğini belirtti.

Prof. Dr. Uçar, "Beyindeki uyku saati ve vücudun melatonin salgılama düzeni bozuluyor, faz kayması meydana geliyor. Kişi normal sosyal hayatını yaşayamaz hale geliyor, iş hayatı olmuyor ve arkadaş çevresinden kopuyor" şeklinde konuştu.

Sosyal Jetlag Tedavi Edilebilir Mi?

Prof. Dr. Abdullah Uçar, sosyal jetlagın tedavi edilebilir bir durum olduğunun altını çizdi. Uyku tedavisinin en az 4-6 hafta, en fazla 6 ay sürebileceğini ifade eden Uçar, şu önerilerde bulundu:

En geç saat 23.00'te uyunmalı ve sabah 07.30-08.00 arasında kalkılmalı. Aynı saatlerde yatıp kalkmaya özen gösterilmeli. Yatağa yatıldığında uyuyamama durumunda, kalkıp 15 dakika kitap okuma veya müzik dinleme gibi rahatlatıcı bir aktivite yapıldıktan sonra tekrar yatılmalı.

Akşam 21.00'den sonra televizyon, telefon gibi mavi ışık kaynaklarından uzak durulmalı. Evdeki ışıkların gün ışığına çevrilmesi ve ışık seviyesinin düşürülmesi gerekiyor. Ayrıca, uyku sorunu yaşayanların mutlaka gündüzleri dışarıda vakit geçirmesi, özellikle sabah güneşi alması çok önemli.

Uçar, "Sabah güneşi, tek başına bir ilaçtır. Sabah 11.00'e kadar yarım saat bile güneş görülse, akşam 21.00'den sonra melatonin hormonu daha rahat salgılanır. Sabah güneşi olmayınca melatonin salgısı geç saatlere kayar ve bu da uyku düzenini bozar" dedi.

Bir Hastanın Deneyimi: "Hayatım Yok"

Sosyal jetlag yaşayan ve tedavi için hastaneye başvuran 20 yaşındaki Batuhan Bulut, yaşadığı sıkıntıları anlattı. Bir trafik kazası sonrası hayatının değiştiğini ve uyuyamaz hale geldiğini söyleyen Bulut, "Sabah 6'da yatıyorum, saat 16.00'da kalkıyorum. Düzenim yok, hayatım yok. Gündüz vakti uyumuş oluyorum. Ben de sosyal jetlag grubunun içindeyim. En çok arkadaşlarımla vakit geçirmeyi özledim" ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, düzensiz uyku alışkanlıklarının hafife alınmaması ve benzer şikayetleri olanların mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiği konusunda uyarıyor.